27 Ocak 2016 Çarşamba

Oyun severler için otel



Dünyanın ilk "oyun sever" oteli Amsterdam'da açıldı.

Oldukça modern dekore edilmiş vintage mobilyalardan oluşan 36 odasında da oyun konsolları ve kiralayabileceğiniz bol miktarda oyun var. İster odada , iste lobide konsolunuzu alıp oyun oynamaya devam edebiliyorsunuz. Oyun oynamaya ara verirseniz de, otelin kütüphanesindeki çizgi romanlara zaman ayırabilirsiniz.

Tabii ki tüm bunlar bir yana, odadan dışarı çıkmak isteyenler için kiralık bisikletler de mevcut.

Daha fazla bilgi için: http://www.arcadehotel.nl/






26 Ocak 2016 Salı

Orhan Pamuk'un Yeni Kitabı 2 Şubat'ta Ön siparişte

2 Şubat'ta ön siparişe girecek olan Orhan Pamuk'un Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan yeni romanı Kırmızı Saçlı Kadın'da bizi otuz yıl önce İstanbul yakınlarındaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikâyesiyle, büyük bir insani suçun peşinden sürüklüyor.




25 Ocak 2016 Pazartesi

Kaydıraklı Ev!



Merdivenleri yeterinde sıradan mı buluyorsunuz? Ukrayna'nın Harkov şehrinde sizin gibi düşünen bir iç mimar, iki daireyi merdivenle değil kaydırakla birleştirdi. Tabii ne olur ne olmaz diye merdiven de bulunuyor. Sonuçta yukarıya nasıl çıkacağız?






İçindeki gizli hazineleri gün ışığına çıkaracak cesaretin var mı?


Tüm dünyada milyonlarca okur Elizabeth Gilbert’ı Ye, Dua Et, Sev kitabıyla tanıdı. Gilbert bu kitapta kalp kırıklıklarını, kendini bulma çabasını ve yeniden âşık olma macerasını anlatmış, okurlarını büyülemişti.

Doğan Kitap’tan çıkan kitabı Büyük Sihir ile Gilbert yeniden okurlarını büyülemeye geliyor. Hayır, bu bir roman değil! Ama en sevdiğiniz romandan daha büyük bir edebiyat lezzeti vaat ediyoruz size!
Gilbert Büyük Sihir’de bize yaratıcı ve doyurucu bir yaşam kurmanın sırlarını anlatıyor. Nasıl yazar olunur? Esin perisinin ilgisini çekmek için ne yapmak gerekir? Hayallerine ulaşmak için ne yapmalı?
İçimizdeki korkulu sesleri nasıl susturabiliriz? Kendimiz olmayı nasıl başarabiliriz?

İşte bu kitapta yanıtlarını bulacağınız sorulardan birkaçı... Bu kitabı ister dünyanın en çok satan yazarlarından birinden yazarlık dersleri gibi okuyun ister kendiniz olmak, kendinizi gerçekleştirmek için bir kişisel gelişim kitabı olarak. Her iki durumda da hayal kırıklığına uğramayacaksınız!

Elizabeth Gilbert 1969’da Connecticut’ta doğdu. Gilbert’ın kendi hikâyesini anlattığı biyografik romanı Ye, Dua Et, Sev tam 199 hafta boyunca New York Times bestseller listesinde kalarak milyonlarca okura ulaştı. Kitap filme uyarlandı, başrollerde Julia Roberts ve Javier Bardem oynadı. Gilbert’ın kitapları ve hikâye derlemeleri PEN/Hemingway, National Book Award gibi pek çok ödüle
aday gösterildi. Gilbert New Jersey’de yaşıyor.

24 Ocak 2016 Pazar

2016 Ayakkabı Trendleri


Gri topuklular

Yeni sezondaki topuklu stilettolar gri renk ağırlıklı olacak gibi gözüküyor.


Sneakers

2015'in sonlarına doğru çıkan sneakers trendinin 2016'da da süreceğini söylemek mümkün.



Sivri Burun

Ayak düşmanı sivri burunlu ayakkabılar geri döndü!




Arkası Açık Modeller

Bu yaz arkası açık ayakkabı modellerini sokaklarda bolca göreceğiz.




23 Ocak 2016 Cumartesi

Steven Spielberg'den The BFG Geliyor


Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nı sevdiyseniz bunu da seveceksiniz!

Roald Dahn'ın "The Big Friendly Giant "'ın kısaltması olan The BFG'nin sinema uyarlamasının ilk posteri yayınlandı. Disney tarafından 1 Temmuz'da gösterime girmesi planlanan filmin yönetmeni Steven Spielberg.

Fragman: https://www.youtube.com/watch?v=VA6kCaxaTlk

22 Ocak 2016 Cuma

Son çanta trendi: Kameraman Çantaları



Bir  çanta hiç bir zaman sadece bir çanta değildir. 2016 baharında yeni çanta trendimiz: Kameraman Çantaları. İşte küçük olması dezavantaj olsa da, sadeliğiyle bizi cezbedecek "kameraman çantası" modelleri.







“Kötü Gazeteciliğin Esasları”na edebi bir bakış


Umberto Eco, medyanın haberleri yaymaya değil örtmeye yarayabileceği olgusuna, “Sıfır Sayı” ile neşter vuruyor.

20. yüzyılın en önemli düşünce adamlarından, bilim insanı, yazar, felsefeci, eleştirmen Umberto Eco’nun yeni romanı Sıfır Sayı (Numero Zero), İtalya’dan sonra Türkiye’de de okurlarla buluşuyor. İtalya’nın 50 yılına ilişkin benzersiz bir panorama çizen roman, ülkeyi şekillendiren siyaset, mafya ve medya üçgenindeki girift ilişkilere güçlü bir edebi formla ayna tutuyor.

1992 yılında İtalya’dayız. Bir dönem “hayalet yazar”lık yapmış, küçük yayınevleri için dosya okuyup raporlamış, entelektüel donanımı geniş ama şanssız biri olan Colonna, gazeteci Simei’den iyi bir iş teklifi alır. “Yazı işleri sorumlusu ya da benzeri bir şey” sıfatıyla bir yıl boyunca asla çıkmayacak olan bir günlük gazetenin 12 “sıfır sayı”sını yönetecek ve bu gazetenin hazırlanışıyla geçen bir yılın öyküsünü anlatan bir kitap yazacaktır. Patron Vimercate ise bu gazete sayesinde “finans ve politika
dünyasının ‘güzel salon’unu rahatsız edebileceği, bu ‘güzel salon’un bu düşünceden vazgeçmesini kendisinden rica edeceği ve bunun üzerine Yarın tasarısını bir kenara koyup ‘güzel salon’a giriş izni alabileceği” kanaatindedir. Bu arada Simei’nin de kendine ait bir planı vardır: “Her şey ters giderse kitabı yayımlamak, bomba gibi patlatmak ve yayın hakkı olarak büyük gelir elde etmek.” Bu
olmadığı takdirde beklentisi şudur: “Belki de birileri kitabı yayımlamamı istemez ve bana bir ‘total’ verir.” Bu garip projede yedi kişi daha yer almaktadır. Zaman içinde, ekibin tek kadın üyesi Maia ile Colonna arasında bir gönül ilişkisi başlar. Bu arada Simei, ekip üyelerinden Lucidi’nin gizli servislerle işbirliği yaptığından ve gazeteciliği maske olarak kullandığından kuşkulanmaktadır. Ama, casusluk yapma ihtimalini önemli görmeyerek, “başkalarına casusluk yaparken bize
haber taşıyabilir” gerekçesiyle onu işe almaktan çekinmemiştir.


Umberto Eco (1932), biliminsanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür
kimliğiyle 20. yüzyılın en önemli düşünce insanlarından biridir. Dünya kamuoyunun gündemine 1980’de çıkan ilk romanı Gülün Adı ile giren Eco’nun romanlarının ve bilimsel kitaplarının pek çoğu Türkçede de yayımlandı. Baudolino (2003), Kraliçe Loana’nın Gizemli Alevi (2005) ve Prag Mezarlığı (2011) adlıromanları ile Güzelliğin Tarihi (2006), Çirkinliğin Tarihi (2009) ve Efsanevi Yerlerin Tarihi (2015) adlı incelemeleri de Doğan Kitap yayınları arasında çıktı.


21 Ocak 2016 Perşembe

"Uzayda kimse senin çığlığını duyamaz"



Ay’a gitmek ister misiniz?

NASA, kırk yıllık uzun aranın ardından Ay’a insanlı bir yolculuk düzenlemeye karar verir. Dünya’dan üç genç de bu yolculuğa katılmaya hak kazanır: Midori, Antoine ve Mia.

Ay’a yolculuk sorunsuz bir şekilde tamamlanır, ama aslında sorun Ay’ın bizzat kendisidir. Ay üssü DARLAH 2’de sıradışı olaylar baş gösterir; Ay’daki bir şey uzun uykusundan uyanmıştır. Kısa bir süre sonra DARLAH 2’nin sakinleri orada yalnız olmadıklarını fark ettiklerinde, yaşamak ve eve dönmek için mücadele etmek zorunda kalırlar.

“İskandinav gerilimi, adeta bilimkurgu-korku sinemasıyla buluşuyor.” -
-Voya-

“Okuru kendine bağlayan, eşsiz bir bilimkurgu.”
-SLJ-

“Hem psikolojik hem de atmosferik olarak rahatsız edici.”
-Publishers Weekly-

“Baş döndürücü ve korkutucu.”
-Booklist-

Bu kitapta okuyacaklarınız belki de neden Ay’dan arkamıza bakmadan kaçıp onu rahatsız etmemeyi seçtiğimizin ürkütücü bir cevabı. Brageprisen Ödülü (2008) Ubok/Dagbladet: Tüm Zamanların En İyi Genç Yetişkin Kitabı Ödülü (2014)

20 Ocak 2016 Çarşamba

Kahveyle İlgili Her Şey


Artık birçok insan sabah kalktığında ilk iş kahve içiyor. Üstelik yalnız da değiller: Dünyada her gün 2,25 milyar kupa kahve tüketiliyor. Kahve seçme, pişirme ve içme günümüzde tam anlamıyla bir tutkuya dönüşüyor. NTV Yayınları'ndan çıkan Kahve Tutkusu kitabı kahveseverlerin elinden düşmeyecek.

Sizi dünyanın kahve üreten uluslarına doğru gezintiye çıkaracak bu kitap en ideal kahvenin nasıl yapılacağına dair birtakım teknik, tat ve stillere göz atmanıza olanak sağlayacak. Her bölgenin kahve çekirdeklerinin kupamıza nasıl girdiğini keşfederek nihai ürünün nasıl üretildiğini kavrayacaksınız.

Kahve Tutkusu'nda adım adım verilen talimatlar doğrultusunda caffè latte, capuccino ve daha birçok çeşidin tıpkı bir barista profesyonelliğinde nasıl yapılacağını öğreneceksiniz. Her damak tadına uyan 130'dan fazla klasik kahve tarifinin yer aldığı kitapta detaylı tat göstergeleri, tadım notları ve önerilen en iyi kavrulmuş kahve çekirdeklerini bulacaksınız. 

Kahve Tutkusu sayesinde kahve kültürünüz artacak, misafirleriniz kahvenizin ve sohbetinizin tadına doyamayacak.

19 Ocak 2016 Salı

Erika Johansen’in epik üçlemesinin ilk kitabı: Tearling Kraliçesi



Ya halkı kazanırsın ya da tahtı kaybedersin!

Erika Johansen’in dünyada büyük yankı uyandıran fantastik üçlemesinin ilk kitabı Tearling Kraliçesi,
annesinin yerine tahta geçerek hem ülkesini yönetmeyi öğrenen, hem de kudretli ve kötü niyetli büyücü Kızıl Kraliçe’ye karşı savaşan Kelsea’nin macera ile gizemin iç içe geçen inanılmaz öyküsünü anlatıyor.

Adaletsiz biri olan Kraliçe Elyssa ölünce kimsenin bilmediği bir yerde büyütülen kızı Kelsea Raleigh Glynn, vârisi olduğu tahta çıkmak için doğduğu kaleye doğru tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkar. On dokuz yaşındaki Kelsea tecrübesizdir, ama savunmasız değildir; boynunda taşıdığı safir kolye onu tehlikelerden korur. Yanındaysa gizemli Lazarus’un liderlik ettiği bir grup cesur muhafız vardır.

Kraliyet soyundan gelmesine rağmen Kelsea hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediği bir halkın ve krallığın başına geçmek üzere çağrılmış bir çocuk gibi hisseder kendini. Ama başkentte gördükleri; her şeyi değiştirecek, onu hayal bile etmediği korkularla karşı karşıya getirecektir. Bir yandan ülkesindeki köle ticareti, diğer yandan kötü kalpli Kızıl Kraliçe’nin varlığı Kelsea’yi yıldırmayacak; ülkesinin ve insanlarının çektiklerini öğrendikçe daha adaletli bir yönetim oluşturmaya, sorunları çözmeye ve hayatta kalmaya çalışacaktır.

Tearling Kraliçesi, Harry Potter’ın yapımcılarından David Heyman tarafından The Circle ismiyle sinemaya uyarlanıyor. Henüz çekim aşamasında olan filmin başrollerinde Tom Hanks ve Emma Watson yer alıyor. Filmin 2016 yılında vizyona girmesi planlanıyor.

18 Ocak 2016 Pazartesi

Bohem Kolyeler

Rengarenk bohem tarz kolye modelleri için https://www.etsy.com/shop/stellacreations







Bütün Dünyanın Aşık Olduğu Hikâye

Edebiyat dünyasının genç ve yetenekli ismi Avustralyalı yazar Brooke Davis, kendi ülkesinin dışında da büyük ilgi uyandıran ilk romanı Yalnızca Millie’de, büyük yaş farklarına rağmen insanların ortak paydasını oluşturabilen yalnızlık duygusuna saf ve etkileyici bir dille odaklanıyor.

Yedi yaşındaki Millie Bird, günün birinde çevresindeki her şeyin ölmekte olduğunu fark eder ve bunun kaydını tutmaya başlar. Ölü Şeyler Defteri’ne yirmi yedi farklı şey kaydederken babasının da kendi tabiriyle bir “ölü şey”olacağından habersizdir. Ve gün gelir babasını kaybeder.

Annesi bu kaybın acısıyla baş edemez ve Millie’yi bir alışveriş merkezinde terk eder. Millie, alışveriş merkezinde Karl adında 87 yaşında bir adamla tanışır. Daktilograf olan Karl eşi Evie’yi
kaybedince, oğlu kendisini bir huzurevine bırakmıştır. Ancak Karl çok geçmeden huzurevinden kaçmış ve Millie’nin de bulunduğu alışveriş merkezinde saklanmaya başlamıştır.

Agatha Pantha ise 82 yaşında, kocası öldükten sonra evden dışarı hiç çıkmamış bir kadındır. Sarmaşıkların ve perdelerin arkasına gizlenmiş halde penceresinin önünde oturup bütün gün gelene geçene bağırır, kızgınlığını hiç tanımadığı kişilere haykırır. Agatha’nın hayatı, evinin
karşı kaldırımında küçük Millie’yi fark ettikten sonra değişecektir. Millie Bird, Daktilograf Karl ve Agatha Pantha hep birlikte Millie’nin annesini aramaya karar verirler. Ve kendilerini hiç beklemedikleri olayların ortasında bulurlar.

Yazar hakkında

Brooke Davis Wilfrid Laurier Üniversitesi’nde okudu. Gezi yazarlığı ve editörlük
yaptı. İlk romanı Yalnızca Millie’yi Curtin Üniversitesi’nde doktora tezinin ön
çalışması olarak kaleme aldı. İlham kaynağı annesinin tuhaf bir kazada ölmesi
oldu. Avustralya’da pek çok ödül alan Yalnızca Millie’nin çeviri hakları 25 ülkeye
satıldı. Davis halen part time olarak bir kitapçıda çalışıyor, yazmaya devam
ediyor.

17 Ocak 2016 Pazar

"Reality" Show'lar Ne Kadar Real?

"Aslında bir tanısan valla çok efendi çocuk, biz de anlamadık neden televizyonda böyle davrandığını." Reality showlarda ünlü olanları tanıyanların hep söylediği cümle. Gayet normal, kendi halinde olan insanlar televizyon karşısında neden farklı davranır? UnREAL dizisi tam olarak da bunu işliyor.

Hepimizin klasik geyiğidir: "Ya Survivor'da zaten yemek veriyorlar bunlara ya, ben biliyorum." Peki gerçekten de Reality Show'lar ne kadar gerçek? Yapımcılar reyting için ne kadar ileri gidebilir? UnREAL'e göre ölümü bile göze alabiliyorlar! Peki ya bir dur noktası gerçekten mi yok?

The Bachelorette isimli sevgili bulma programınına benzeyen Everlasting'in (Türkiye'de Gelinim Olur Musun diye yapmışlardı anneleri karıştırmadan asla sevgili/eş bulmamalıyız!!)  arka planını anlatan unREAL aslında Sequin Raze isimli kısa bir filmin uyarlaması. Başrollerinde  Shiri Appleby, Constance Zimmer, Johanna Braddy'nin olduğu dizide  hayatını manipülasyona adamış olan Rachel'ın, (Shiri Appleby) şovun devam etmesi için yaptığı manipülasyonları izliyoruz. Bir yandan evli patronuyla ilişkisi olan Quinn'in (Constance Zimmer) acımasız yönlendirmeleri ve tabii ki yarışmacıların hırslarıyla ortaya kara bir komedi çıkıyot.

2015 Haziran'da ilk sezonu başlayan dizinin, 2. sezon onayı da verildi. İlk sezon 10 bölüm ve boş bir anınıza denk gelirse bir günde hepsini izleyeceğinizin garantisini veriyorum!